13:28
0

Gal Gadot’un hayat verdiği Wonder Woman filmi sonunda geldi. Çizgi roman okumamış, az biraz çizgi filmleri izlemiş ve Wonder Woman hakkında ansiklopedik bilgi sahibi biri olarak film hakkında yazacağım. Yazının içerisinde sürpriz bozan şeyler olabilir. Bunu belirteyim.
DC Evreni ve Justice League karakterinden bazılarına atfen söylenen şeyler vardır. Mesela “Batman hazırlıklıysa alır.” “Superman en güçlü karakterdir.” v.b. Wonder Woman için de “Güçleri Superman’e denk bir kahraman” olduğudur.

Wonder Woman filmi, karakterin başlangıç hikâyesini anlatıyor. Bununla birlikte izlediğimiz de Prenses Diana’nın hikâyesi oluyor. Henüz Wonder Woman ismini kullanmadığı bir zamandayız. Hikayemiz Amazonların Dünyası’nda başlıyor. Çoğunu fragmanlarda gördüğümüz kadarıyla, Diana’nın eğitim süreci ve adaya gelen düşman (Almanlar) askerlerden oluşuyor. Bu sırada dünyaya kötülüğün yayılmasına neden olan, Amazonların ve insanların baş düşmanı Ares hakkında bilgileniyoruz. Bir de Diana’nın doğum hikayesi var.

Kendilerini Themiscyra halkı olarak tanımlayan Amazonların Kraliçesi Hippolyta ve komutanları Antiope’nin kardeş olduklarını ve Diana’nın eğitimi sürecinde bir çatışma yaşadıklarını söyleyeyim. Bu bölümler gayet akıcı ve keyifli olmuş. Oldubittiye getirilmemiş kısaca. Bununla birlikte –yine fragmanlarda izlediğimiz üzere- Amazonların savaşçı hallerini görmemiz de önemli. Gözlerden uzak yaşadıkları adaya gelen askerlerle sahildeki çatışmalarını başarılı buldum.
Hikayenin bu bölümü Diana’nın dünyasını anlatıyor. Günü geldiğinde Ares’le çatışacakları o ana hazırlanan bir Themiscyra halkını izliyoruz. Haliyle bu süreç Diana’nın de eğitimiyle geçiyor kısmen.

Filmin ikinci bölümü Diana’nın bir savaş uçağıyla denize düşen Steve Trevor’ı kurtarması ve hiç bilmediği bir dünyaya adım atması ile başlıyor. Diana’nın çocukluğundan yetişkinliğine kadar olan bölümü hızla geçiyoruz fakat hikayenin geri kalanı için yeterli olduğunu düşünüyorum. İkinci bölüm I. Dünya Savaşı’nı odağına alıyor. Steve, İngiliz İstihbaratı için çalışan Amerikan casusudur ve Almanlardan önemli bir bilgiyi çalmıştır. Bunu geri götüreceği sırada da adaya düşer. Diana onu kurtarır. Amazonlar ondan gerçeği öğrenirler. Dünyanın savaş içerisinde olduğunu duyan Diana çocukluğundan beri yetiştirilme amacını gerçekleştireceği o anın geldiğini düşünür ve Steve ile yola koyulur.
Bundan sonrası için yazacak bir şey yok. BvS’de Diana’ya dair bir fotoğraf görmüştük zaten. Onun geçmişine ait olan. Hikaye aslında o fotoğrafın nasıl çekildiğini anlatıyor bize. Diana’nın masumların, çocukların ölümüne karşı duruşunu ve savaşın ortasına tüm gücüyle atlayışını izliyoruz. Görsel olarak beni tatmin etti fakat yapay duran şeyler elbette var. Bunun yanında savaş sahnelerinin bazı anlarda BvS’nin tekrarı gibi olması da üzücü. Diana’nın dövüşleri sırasındaki çok fazla ağır çekim kullanılması zaman zaman yoruyor. Bunda Gal Gadot’un hamile olduğu dönemde çekimlerin yenilenmesi durumu söz konusu olmuş olabilir mi? sorusu akla geliyor elbette.
Wonder Woman’a dair beni heyecanlandıran şeylerden olan tema müziğini 75. dakikaya kadar duyamıyoruz. Ama duyduğumuz anda da klasik kostümüyle arzı endam ediyor Wonder Woman. Bunun dışında I. Dünya Savaşı’na dair dönem ve atmosferin de gayet iyi olduğunu söyleyebilirim.
Steve ve Diana arasındaki romantik soslu anlar çok uzamamış fakat yine de olmasa daha iyi olurmuş gibi geldi bana. Diana’nın farklı bir dünyaya adaptasyon sorunu yaşaması ister istemez “komiklik” yaratmış fakat bunda da fragmanlarda gördüklerimizden fazla şey beklememek gerek.
Film Diana’nın hikayesini başarılı bir şekilde anlatıyor fakat Steve dışında diğer yan karakterlere pek değinmiyor. Özellikle kötü karakterlerin çok sığ olması ve Diana’ya rakip olamayacak kadar güçsüz olmaları da cabası. Diana’nın gelişimini izlediğimiz için filmin genel hikayesi çok da önemli olmuyor. Var olan bütün klişeleri görmezden gelmek mümkün bence.
Kısaca ve son olarak filmi beğendiğimi söyleyebilirim. Salondan mutlu ve tatmin olmuş bir şekilde ayrıldım. Gözüme batan birkaç şey olsa da görmemezlikten geldim. DC için bir çıkış filmi olacağını düşünüyorum. Gal Gadot kesinlikle muazzam bir kadın ve bu rolün hakkını sonuna kadar veriyor. Umarım Justice League filmlerinde de kendisini etkin bir şekilde Wonder Woman olarak görürüz.
Bu yazı radyozimbirti.org'da yayınlanmıştır.