15:03
0

51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali tüm hızıyla devam ediyor. Festivalin beşinci gününe biraz da benim yorgunluğumdan kaynaklı olarak iki film sığdırabildim. Festivalin Dünya Sinemalarından bölümünde gösterilen Slovenya filmi Öğrenci Düşmanı ve Bir Ülkeye Bakış: İspanya bölümünde yer alan Yaralı filmlerinden kısaca bahsedeceğim.

Slovenyalı yönetmen Rok Bicek’in ilk uzun metraj denemesi olan bu film evrensel bir dille eğitim sorununu ele alıyor. Lise son sınıfta okuyan haylaz öğrencilerin oluşturduğu bir sınıfın öğrencilerinin bu eğitim sistemine isyanlarını izliyoruz. Almanca öğretmenleri doğum iznine ayırılınca yerine gelen yeni öğretmen Robert Zupan bu öğrencilerin şimdiye kadar alıştıkları eğitim tarzının dışında katı ve sert bir yönteme sahiptir. Bu durum ilk andan itibaren öğretmen ve öğrenciler arasında çatışmayı yaratıyor.

Bu çatışmayı daha da derinleştiren ise sınıf arkadaşları Sabina’nın ölümüdür. Bu andan itibaren öğrencilerin fevri davranışları, itaatsizlikleri baş gösterir. Fakat Robert var olan katı tutumundan neredeyse hiç taviz vermez. Öğrenciler, duygu yoksunu bu öğretmene karşı bir savaşa girmeye hazırdırlar. Ve öyle de olur.

Ölümün ardından bile ders anlatmayı bırakmayan birisidir Robert. Bu tutumunun altında bir nevi “ölenle ölünmez” deyimi yatmaktadır. İntiharından önce Sabina’nın piyanodaki yeteneğine dair ona nutuk çeken Robert, onu ağlatmayı başarmıştır. Bu ve benzeri durumlar öğrencilerde bu ölüme, onun sebebiyet verdiği hissini yaratır.


Film eğitim sistemini gayet açık ve yalın bir dille eleştiriyor. Öğrencilerin duygularını/acılarını bile yaşamasına izin verilmeyen, sürekli ileriye doğru gitme hedefi olan bu sisteme karşı öğrenciler defalarca isyan bayraklarını çekiyorlar. Fakat Sabina’nın ölümünün ardında başka sırlarında olduğunu öğrenmeleri, Robert’in aslında onları korumaya çalıştığına dair belirtiler zamanla bu tutumlarının kırılmasına neden oluyor.

Kendi hayatından esinlenen yönetmen bir nevi geçmişiyle yüzleşmeye çalışmış. Zira film bir ölüm üzerinden sistemi olabildiğince eleştirirken, onun gücünün de sonsuz olduğunu son noktada bize gösteriyor.

Özellikle hikâyenin anlatım biçiminin, oyuncuların performanslarının ve yaratılan atmosferin başarılı olduğunu düşünüyorum. Bütün o kaotik ortamın içerisinde kendi geçmişinizden de izler bulabileceğiniz yanları olması filmin evrensel yanına büyük katkı sunuyor.

Bu yazı daha önce ekranella.com'da yayınlanmıştır.