Derviş Zaim’in son filmi Balık 17
Ekim günü sinema salonlarındaki yerini aldı. Başrollerinde Bülent İnal ve Sanem
Çelik’in oynadığı bu filmde, Derviş Zaim insanın doğa ile olan ilişkisini
mistik unsurlar kullanarak ele alıyor. Zaim flashback’ler yaparak anlattığı bu
filmde sona adım adım ve sağlam bir şekilde ulaşıyor.
Küçük bir balıkçı kasabasında zor
şartlar altında geçimini sağlamaya çalışan Kaya, bir yandan da hasta kızının
iyileşmesi için çabalamaktadır. Fakat bu yolda bir hayli zorlanıyordur. Bir
yanda balık çiftliği kurup zengin olma hayalleri, bir yanda ekonomik durumunun
kötü oluşu ve kızının hastalığı derken Kaya, doğa ile zorlu bir mücadeleye
girer. Zorlu her ne kadar ailesinin geleceğini düşünerek hareket etse de doğayı
katlederek kendisinin de sonunu getiren bir sürece giriyor.
Sanem Çelik’in canlandırdığı
Filiz ise Kaya’nın zıttı bir tavra sahiptir doğaya karşı. İlk andan itibaren
göle olan borçlarını ödemek ister. Böylece karşılığını alacaklarını
düşünmektedir. Bunda gördüğü rüyaların etkisinin de olduğunu söyleyebiliriz. Ki
karakterin yaratımı da zaten bizi o yöne sürüklüyor.
Kurgu ve görüntü olarak film
diğer yönlerinden daha fazla öne çıkıyor. Açıkçası oyunculukları yetersiz
bulsam da, bu yetersizlik filme olumlu yönde katkı sağlıyor. Yani oyunculardan
çok hikâye daha belirgin bir hal almış. Onların yaşamları üzerinden filmin ana
meselesi olan doğa ve insanın sürdürülebilir dengesi, doğanın tahribatı ve
bunun insana geri dönüşü üzerine düşünme imkânı buluyoruz.
Filmin müzikleri Marios
Takoushis’e ait. Müziğin kullanımı da ayrı bir tat katmış filme. Filmin kırılma
noktaları, doğayla insan arasındaki ilişkide doğanın sesi, isyanı diyebileceğimiz
anların tasvir biçimi de filmin mistik havasını kuvvetlendiriyor. Usta yönetmen
arzuladığı atmosferi yaratmayı başarmış filmde. Bunun yanı sıra var olan bir
eksiklik hissinin de olduğunu söylemek isterim. İzlemeye değer, düşündürtücü
bir film.